Genel Güncel Manşetler Politika Surmanset

Çelik:Şemsettin Bey’e düşen; bir “fikri” varsa pirincin taşını ayıklamaktır.

Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Nurettin Çelik haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Çelik’in basın toplantısından bölümler:Bugün Türkiye’nin tek gündemi yok. Bugün tarımdaki savaş, Afrin’deki savaştan çok daha büyüktür. İlaç sanayiindeki..

Çelik:Şemsettin Bey’e düşen; bir “fikri” varsa pirincin taşını ayıklamaktır.

Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Nurettin Çelik haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Çelik’in basın toplantısından bölümler:Bugün Türkiye’nin tek gündemi yok. Bugün tarımdaki savaş, Afrin’deki savaştan çok daha büyüktür. İlaç sanayiindeki savaş çok daha büyüktür. Bugün Afrin’deki şehit sayısı Allah çoğaltmasın 20’dir. Savaşlarda ölen şehit askerlerimize bakın. 40-50 yılda 5 bini geçmez. Kanserden her sene 5 binin üzerinde insan kaybediyoruz. Niçin? Kanser çünkü sermaye için bir gelir kaynağıdır. Onun için önlemiyorlar kanseri. Niçin kanser İsrail’de yok gibidir? Yani oradaki doktor doktor da bizeki doktor doktor değil mi? Ama biz ilaçların kobayıyız… Eskiden fareler kullanılırdı. Fareler Müslümanlar sayesinde özgür oldular. Artık ilaçları fareler üzerinde denemiyorlar, Müslümanlar üzerinde deneniyor.

Bizim çok sorunumuz var, çok gündemimiz var. Biz ilaç sanayi ile savaşımızda henüz galip gelmedik. Buradan Sağlık Bakanını uyarıyorum. Hastanelerimiz SOS veriyor. 10 yıl önceki hastanelerdeki disiplini mumla arar hale geldik bugün. Tebdili kıyafet olarak bir gezsin, öyle törenle değil. 8 ay sonraya gün veriliyor. 3 sene sonraya gün alan hasta var. İlla özel hastanelere hastalarımız pazarlanmak isteniyor bu ülkede. Cumhurbaşkanımız bıçak parası yoktur diyor, bıçak parası olmayan yer yok hastanelerde. Ameliyat yapacak paran yoksa ameliyat olamıyorsun… İktidar sabote ediliyor. FETÖ’cüler yapıyordu onlar gitti başkacılar var…

 

TOKİ… Sevdiğim bir arkadaşım var başında ama adamın yapacağı bir şey yok… Arsalarını zorla aldın elinden, hiç sormadan imara açtın, hiç sormadan bina yaptın ve adam bunu müteahhite verse yüzde 60’la 10-15 daire sahibi olacak. Sen 3 daire veriyorsun ve 20 senede kira öder gibi takside bağlıyorsun adamı. Bunları reise intikal ettirmek için söylüyorum. Ne hakkımız var ya. Mülkiyet bir hak yav. Vatandaşın mülkiyet hakkını kim alabilir İslam hukukuna göre. Adamın tarlasını elinden alıyor TOKİ, bir de adamı 20 yıl takside bağlıyor. Adalet ve Kalkınma iktidarında bu zulüm olabilir mi ya! Bir kanun yapıyor TOKİ’ye istediği gibi alma yapma yetkisi veriyor. Yapamazsın! Avrupa kanununa göre yaparsın, Allah kanununa göre yapamazsın. Hesabını vereceksin Mahkeme-i Kübra’da. O insanların nasıl ağladığına ben şahidim. Bu mazlumların ahı bizi yakar! Başımız beladan belaya kurtulmaz.

Yaptığım ve altına imzamı attığım açıklamaların hiçbirisi bana ait değil. 15 yıllık iktidarla beraber, eğitimdeki, sağlıktaki, tarımdaki ve imar politikalarındaki felaketi gözler önüne seren bu açıklamalar; Ak Partinin manevi şahsiyetlerinden Şevki Yılmaz’a ait. İktidardaki yetkililer “Bizi dinlemiyorlar, bari çok değer verdikleri hocalarını dinlesinler.” diye burada iktibasta bulundum. Yalnız bir husus dikkatimden kaçmadı Şevki Bey’in ifade ettiği sorunların tamamını Saadet Partisi olarak defaatle dillendirdik. Demek ki Şevki Bey bizi çok yakından takip ediyor. Dile getirdiğimiz bu hususların kamuoyunda karşılık bulduğunu görmek bizi sevindirdi.

Bir de Şevki Bey bu açıklamaları yerel siyasetin etkisi ile mi yapıyor; yoksa gerçekleri gördüğü için mi? Bunu seçim zamanı hep birlikte göreceğiz. Hakikati dillendirmek yetmez. Hakikatin gereği ne ise, onu yerine getirmek gerekir.

Basın açıklamalarımızın etkisini göstermeye başladığı artık net bir şekilde görüyoruz. İktidarın en etkili isimleri bile bizim açıklamalarımızdan etkilenerek konuşmaya başlıyor… Lakin şunu ifade etmeliyim ki; onlar bu konuşmalarla kurtulacaklarını zannediyorlarsa büyük bir yanılgıya düşüyorlar. Anahtarı er ya da geç gerçek sahibine teslim etmekten başka çıkar yolun olmadığını idrak etmelidirler.

Şevki Bey bu konuşmayı yaparken Reis’e sesini duyurmak istediğini ifade ediyor. Kendisine bir tavsiyede bulunuyorum: Boşuna Reis’ten medet bekleme. Onun yapabilecek bir şeyi olsaydı mesele bu raddeye gelmeden, işler çığırından çıkmadan müdahalede bulunurdu. Ama öyle olmadı…

Öyle zannediyorum ki bu açıklamalar Ak Parti içerisinde büyük bir deprem etkisi oluşturmuştur. İktidarın “Şevki” kırılmıştır. “Şevki” Bozulan İktidar yetkililerinden, hocalarının bu ifadelerine cevap niteliğinde bir açıklama bekliyoruz. Bu açıklama kendi camiaları için de bir mecburiyet arz etmektedir. Heyecanı tükenen, “Şevki” kırılarak büyük bir deprem yaşayan iktidarın akıbetini hep birlikte göreceğiz. Şimdi Şemsettin Bey’e düşen; bir “fikri” varsa pirincin taşını ayıklamaktır.

İktidar bugüne kadar pazarlık usulü ile memleketi yönetti. İktidarlarını kaybetmiş ve topluma verecek sözü kalmamış köhne yapıları birbirine yaslayarak ayakta tutamazsınız. Simdi de rakamsal olarak bu pazarlıkta payı olduğunu iddia edenler şantaj usulü ile hisse alma evresine geçmişlerdir. Birbirine güveni olmayan bu siyasi mevta, kendi acziyetine bakmadan hala milletin geleceğine ipotek koymaya çalışmaktadır. Millet kendisine nizam verecek hakiki bir saadetin peşindedir. İyi ki Saadet var…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL