Çayırova Genel Güncel Manşetler Politika

ÇAYIROVA SAADET’TEN ‘’YERLİ’’ MESAJ

Saadet Partisi Çayırova İlçe Kadın Kolları Başkanı Kevser Karakaya, 12-18 Aralık Tutum-Yatırım ve Türk Malları Haftası (Yerli Malı) münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı. Karakaya ‘tutumlu ve bilinçli bir tüketici olmanın..

ÇAYIROVA SAADET’TEN ‘’YERLİ’’ MESAJ

Saadet Partisi Çayırova İlçe Kadın Kolları Başkanı Kevser Karakaya, 12-18 Aralık Tutum-Yatırım ve Türk Malları Haftası (Yerli Malı) münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı. Karakaya ‘tutumlu ve bilinçli bir tüketici olmanın öneminin anlatıldığı ve yurt genelinde tüm okullarda 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan özel bir hafta olan Yerli malı haftası, aynı zamanda her alanda yerli üretimin de önemini bizlere okul yıllarından itibaren aşılayan bir farkındalık çalışmasıdır’ dedi. Karakaya açıklamasında şu bilgi ve ifadelere yer verdi.

DIŞA BAĞIMLI OLMA TEHLİKESİ!
Üretim tüketime, tüketim de üretime bağlı bir aktivitedir. Çünkü üretim olmadan gelir olmaz, gelir olmadan da tüketim olmaz. Bir ülkenin gelişmesinde yerli üretim ve tüketimin önemi büyüktür. Eğer ki bir ülke yerli üretim yapamıyorsa ya dışa bağımlıdır ya da dışa bağımlı bir ülke olmaya adaydır. Yerli üretim olmayınca ülke tüketim ihtiyacını dışarıdan temin etme ihtiyacı duyar ve böylelikle zamanla dışa bağımlı bir ülke olur. Rusya Ukrayna savaşı sebebiyle buğday ithalatında yaşanan aksama sonucu ülkemizin de dışa bağımlılık anlamında ne kadar ciddi bir durumda olduğunu görmüş olduk.

1969’DAN SAADET PARTİSİ’NE
1969 Yılında yola çıkan Necmettin Erbakan hocamız, Milli Görüş olarak her zaman yerli ve milli üretimi desteklemiş ve böylelikle Türkiye’nin neler yapabileceğini ortaya koymak istemiştir. Bunun için de Gümüş Motor fabrikasını ve birçok fabrikayı kurmuştur. 1982 yılında Türkiye’nin, Avrupa’nın 5 büyük ülkesinden biri olmasını temin etmek için sanayide ve tarımda üretimi yüzde 100 artırmak suretiyle küresel tedarik zincirinde ve küresel ekonomide ilk 10 ülke arasına girileceğini, bunun da büyük bir hamle olacağını anlatmıştır. Yerli üretimin teşvik edilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması için ilk olarak Sanayi Bakanlığı’nda bir birim oluşturarak yurt dışından ithal edilmek istenen makine ve teçhizatın yerli üretiminin mümkün olmadığına dair YERLİ İMAL DURUM BELGESİ alınmadan yapılacak ithalat yasaklanmıştır. Savunma sanayii dahil olmak üzere TEMSAN, TAKSAN, TÜMOSAN, GERKONSAN, TUŞAŞ, TESTAŞ vs. gibi kurum ve kuruluşlar hayata geçirilmiş, sanayi üretiminde lokomotif olacak fabrikaların temeli atılmış ve süratle yükselmeye başlamıştır. Bugün, Milli Görüş Saadet Partisi olarak bizlerde aynı fikir ve düşüncelerle bu inancı sürdürüyoruz.

MİLLİ GÖRÜŞ BEREKETİ
Millî Görüş her zaman yerli üretimden yana olmuş ve bu alanda pek çok adım atmıştır. Mesela,18 çimento fabrikası, 16 gübre fabrikası, 14 şeker fabrikası, 23 Sümerbank fabrikası, 6 SEKA fabrikası, 77 büyük sanayi tesisi 63 organize sanayi bölgesi ve 250 küçük sanayi sitesi. Bütün bunlara ilaveten 7 demir çelik tevziat ve yeni kuruluşlar, 32 ağır makine fabrikası ve MKE ‘nin makine sahasında yeni büyük atılımları, 4 takım tezgâhı fabrikası, 10 motor sanayine ait tesis, 11 elektromekanik sanayine ait tesis, 3 araştırma merkezi, 4 elektronik sanayine ait tesis, telekomünikasyon sanayine ait 1 tesis, 1 tane de uçak olmak üzere 72 adet ağır sanayi kuruluşu sadece 5 yıl içinde yani 1982 yılına kadar başlanıp bitirilmek üzere hedefe alınmıştır. 300’e yakın fabrikanın temeli atılmış ve 70'e yakını tamamlanmıştır. 462 tesis için yaklaşık 240 milyar lira harcanmıştır. Bu atılımlar sayesinde o dönemde bölgedeki işsizlik problemleri çözülmüş, Türkiye çoğu üründe artık ithal eden değil ihraç eden bir ülke konumuna gelmişti. Bir yandan dış ticaret açığı kapanmaya başlarken bir yandan da milli gelir artmıştı. Böylelikle fabrikalarını kendisi kuran güçlü bir Türkiye konumuna gelmişti.

%1 BİLE DEĞER VERİLMİYOR
Sanayileşmenin yanında stratejik bir diğer üründe tarımdır. Tarım, bugünün dünyasında artık bir milli güvenlik meselesidir! Gıda güvencemizi ve güvenliğimizi sağlamak ise hayati öneme haizdir. Fakat ne yazık ki bugün ülkemizde, özellikle iktidar tarafından, tarımın önemi ve çiftçimizin değeri iyi anlaşılmamakta; gerekli destekler de verilmemektedir. Çiftçimiz, döktüğü alın terinin karşılığını alamamakta ve toprağa küstürülmektedir! Kanunda yer alan her yıl bütçeden tarımsal desteğe ayrılması gerek kaynak, GSMH’nın %1& inden az olmamalıdır. hükmü dahi hiçe sayılmaktadır.

Maalesef bugün çiftçimiz, artık borçlarını dahi ödeyemez duruma gelmiş; traktörünü, toprağını ve hayvanını satmak zorunda kalmaktadır. Çiftçimizi desteklemek için kurulan Ziraat Bankası ise uzunca bir süredir aslî görevini yerine getirmemektedir. Çiftçiye icra üstüne icra gönderilirken, bir avuç yandaş şirketin borçları bir kalemde silinmekte; çiftçimize verilmesi gereken destek buralara aktarılmaktadır! İktidar bilmese de biz çiftçimizin emeğinin değerini biliyor; iktidar anlamazlıktan gelse de biz Saadet Partisi olarak, tarımın, üretimin hayati önemini gayet iyi idrak ediyoruz. Bu nedenle, ülkemizin yeniden tarımda kendine yeten bir ülke olması en öncelikli hedefimizdir.

SAADET PARTİSİ İKTİDARINDA;
Ülkemizi dışa bağımlı kılan ithalat mantığını değiştirerek, ithalata ayrılan kaynakları çiftçimize destek olarak vereceğiz! Üreticilerimizi ve ülke tarımını çok uluslu ve küresel şirketlere bağımlı hale getiren maksatlı kotalar kaldırılacaktır. Gübre, mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem, sulama ücreti gibi girdi maliyetlerini doğrudan destek ve vergi indirimi yoluyla makul düzeylere çekeceğiz. Daha fazla ve daha kaliteli üretim yapılabilmesi için çiftçilerimize teknik bilgi ve teknolojik destek vereceğiz. Her bölgeye ve her ürüne uygun politikalar geliştirilecek ve politikaları belirleme süreçlerine çiftçi temsilcilerimizin doğrudan katılımı sağlanacaktır. Tarımsal desteklemeler tarla sahiplerine değil, gerçek üreticilere yapılacak ve yeterli seviyelere çıkartılacaktır. Tarım alanlarının amaç dışı kullanımını ise kesinlikle engelleyeceğiz! Tohumdan sulamaya, faizsiz kredi imkanından çiftçimizin borçlarını yeniden yapılandırmaya kadar daha bir çok adımı hızlıca atarak; tarım sektörünü ayağa kaldıracağız. Çiftçimizin alın terinin karşılığını eksiksiz alabilmesi, bereketli topraklarımızda ekilmedik bir dönüm tarım arazisinin kalmaması bizim en büyük vaatlerimizdendir.
TÜRKİYE ŞAHA KALKAR!
Biz insanca yaşamın aynı zamanda sağlıklı ve huzurlu bir yaşam olduğunu biliyoruz. Bu yüzden temiz ve güvenilir gıdaya erişimini onurlu bir yaşamanın parçası olarak görüyoruz.

BU YÜZDEN BİZ, SAADET PARTİSİ OLARAK;
Ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolaylaştıracağız. Türkiye’nin gıda üretimini artıracak tarım politikalarına ağırlık vereceğiz. Nüfus büyüklüğünü ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerle tarımsal üretim kapasitemizi arttıracağız. Herkesin ucuz, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşabilmesini sağlayacağız. Çünkü biz biliyoruz ki; çiftçimiz kazandıkça 85 milyon kazanır, tarım sektörü ayağa kalkınca Türkiye şaha kalkar!

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL