İnançlarımız Bizim Kırmızı Çizgimizdir…

Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Dönem Başkanı Muhammet Hanifi Akbulut basın açıklaması yaptı “Zor günlerden geçtiğimiz bir dönemdeyiz. Korona (covid19) hastalığı nedeniyle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tedavisi devam edenlere acil şifalar..

İnançlarımız Bizim Kırmızı Çizgimizdir…

Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Dönem Başkanı Muhammet Hanifi Akbulut basın açıklaması yaptı

“Zor günlerden geçtiğimiz bir dönemdeyiz. Korona (covid19) hastalığı nedeniyle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tedavisi devam edenlere acil şifalar diliyoruz. Birileri bu günlerde bile rahat durmuyor anlaşılan.

Ülkemizin bu zor dönemlerinde bile birileri fitne fesat peşinde koşuyor. Yıllarca meclis kürsüsünü işgal etmiş Fikri Sağların gündemi meşgul eden hezeyanları, son kullanma tarihi geçmiş eski Türkiye reflekslerinin bir tezahürü olarak ibretlik bir tabloyu gözler önüne sermektedir. İktidar olamasalar da kendilerini muktedir zanneden çağ dışı fikir insanları, ellerine fırsat geçtiğinde bugün saklamaya mecbur kaldıkları asli hüviyetlerinin icabı olarak bu milletin milli manevi değerlerine pervasızca saldıracakları, milletin kutsallarına açık ve aleni düşmanlık edecekleri muhakkaktır. Kendilerinin, toplumun vekili olduğunu unutan bu zihniyetin temsilcilerinden biri olan Fikri SAĞLAR; hukukta adaleti sağlayacak olan unsurun dil, din, ırk, cinsiyet, kılık, kıyafet gibi temel insani farklıkların değil hukuk kuralları olduğunu anlaması daha zaman alacağı anlaşılmaktadır.

“Suçu işleyen kızım Fatıma bile olsa cezasını veririm” diyen bir peygamberin tebliğini yaptığı dinin icabı olarak başında ayet taşıyan başörtülü hâkimlerimizin hukuk kuralları çerçevesinde adaleti sağlayacaklarından zerre kuşku duymuyoruz. Fikren yukarıdaki hadisi şerife çok uzak olan bu zatı, telin ediyor ve en şiddetli şekilde kınıyoruz. İsiminiz ve temsilcisi olduğunuz zihniyet tarihin karanlık dehlizlerindeki çöplüklerdedir. Sizi, zihniyetinizi ve zulmünüzü unutursak yüreğimiz kurusun. Hâkim ve savcı olabilmek için gerekli şartlar, anayasa ve yasalarımızda açıkça belirtilmiştir. Yasal mevzuat dışında başka sınırlamalar aramak; anayasamızda ve evrensel hukukta güvence altına alınan temel hak ve hürriyetler anlayışı ve hukuk devleti ilkesiyle de asla bağdaşmayacaktır. Zor şartlarda üstün bir fedakârlıkla görevlerini yerine getiren Türk Hâkim ve Savcılarını; yaşam biçimleri, giyim kuşamları, inançları gibi çağ dışı anlayışla tartışmaya açmak, yargı sistemimize, adalete, ülkeye ve millete hiçbir katkı sunmayacağı unutulmamalıdır. Başı örtülü bir kadının karar verirken adaletsiz olacağını düşünen çağ dışı fikirleri buradan şiddetle kınıyoruz.

Bu topraklarda inandığımız gibi yaşamaya ant içtik. Hakkın yanında batıl ile mücadelemiz bedeli her ne olursa olsun ebediyen sürecektir. Bir kez daha buradan belirtiyoruz ki sizin gibi riyakârlara karşı haklı mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.

Bırakın insanların mabetleri ile uğraşmayı, bırakın darbe seviciliğini, bırakın milli manevi değerlerimizle uğraşmayı…

Bakın burayı dikkatle dinlemenizi rica ediyorum! Ey! Cami-i Kebir Ayasofya’nın tekrardan ibadete açılmasını ” 2020 yılının ‘’felaket ve gözyaşı” olayları listesine alan zalimler! “ Yazıklar olsun size, kendi değerlerine bu kadar uzak ve düşman bir zihniyet. Milletimizin inanç ve değerleriyle barışık olmayan çarpık zihniyet örnekleri maalesef hız kesmeden devam ediyor. 2020 yılını taçlandıran ve milletimizi sevince boğan muhteşem olay, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin ibadete açılmasını ‘felaket ve gözyaşı’ olarak kabul etmek ‘gerici ve yobaz zihniyetin’ bir tezahürüdür. Bu zihniyeti kınıyor ve lanetliyoruz.”

Ayasofya Camii’nin secdeye hasret kaldığını neden görmezden gelirsiniz? “Fatih Sultan Mehmet’in kıyamete kadar camii olarak kalmasını bütün insanlığa emanet ve vasiyet ettiği Ayasofya, secdeye olan hasretini gidermiştir. Artık Ayasofya en kıymetli hazinemizdir. Türk’ün bahtıyla beraber tüm müslüman âlemine kapılarını açmıştır. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi; Ayasofya’yı kapalı tutmak, Yunanlıya “ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç!” demekten farksızdır. Ayasofya açılacak dedik şükürler olsun ki açıldı. Hem de öylesine açıldı ki, kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuş masumlar gibi huzur vererek açıldı. Öylesine açıldı ki 2020 yılının adeta taçlı yıldızı oldu.

Boğaziçi üniversitesinde yapılmak istenilenleri biz biliyoruz! Kimlerin, NEYİ hedefleyerek üniversitemizi karıştırmak için yaptıkları rezillikleri görmezden gelemiyoruz. Bu ülkeyi bölemediniz bölemeyeceksiniz. Bizlere diz çöktüremediniz, çöktüremeyeceksiniz. Birileri tıpkı gezi olaylarındaki gibi açıklamalar yapıyor: Öğrencilerin yanındayız, onları destekliyoruz diye . Terör örgütleriyle birlikte bu üniversitemizi karıştıranlara kimler destek veriyor ve neyi hedefliyorlar? Hain ellerinizi çekin üniversitelerin üzerinden, kirli emellerinizi çekin eğitim yuvalarından. Artık bu ülkede fikir özgürlüğü adı altında ülkemizi karalamaktan vaz geçin. Kocaeli Gönüllü kültür teşekkülleri olarak sizleri şiddetle kınıyoruz.

Darbeler döneminin artık gerilerde kaldığını düşünürken yapılan bu korkunç açıklamalar ülkemizin demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alacaktır. Halkımız darbelerden ve askerî müdahalelerden çok çekmiş, bu süreçlerde büyük acılara tanıklık etmiştir. Türkiye’de demokratik bir siyasal ve toplumsal kültürün yeşermesinin önündeki en büyük engellerden birisi darbelerdir. 21’inci yüzyılda demokrasiler liginde olması gereken Türkiye böyle düşünceyi hatta söylemi bile hak etmemektedir. Darbe girişimlerine karşı cevabımızı ülke olarak sahada tüm dünyaya verdik. Kimsenin o kirli emellerini gerçekleştirmelerine asla müsaade etmeyeceğimizi buradan açıklıyoruz.

Artık bütün dünya tekrar öğrendi ki; Cenab-ı ALLAH’ın izniyle Milletimizi, iradesi dışında dizayn etmeye imkân yoktur. Bu yolda yapılacak bütün komplolar boşa çıkmıştır ve çıkacaktır. İşbirlikçiler deşifre olmuş/olacak ve etkisiz kalacaktır. Oylarıyla iradesini ortaya koyan milletimiz, gerektiğinde meydanlara inerek iradesinin sahibi olduğunu göstermiş ve gösterecektir. Ve anlaşılmıştır ki bu asil milletimizi hesaba almadan yapılan planlar bizzat milletin kendisi tarafından akamete uğratılacaktır ve uğratılmıştır.
Bugün burada Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkürleri olarak ; 15 Temmuz hain darbe girişiminde rahmetli olan şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Kahraman Gazilerimize ALLAH’tan acil şifalar diliyoruz. Destanları yazılacak, her biri tanınacak, kahramanlıkları bilinecek, bu Milletin kaderindeki yerleri ve fedakârlıkları anılacak ve hepsi aramızda yaşamaya devam edecektir. “İnsan haysiyet, onur ve şerefine; Milletin kaderine ve iradesine yönelmiş her darbe, terör ve kalkışmayı tanımadığımızı, lanetlediğimizi ilan edeceğimizi, istiklalimiz, namusumuz, şerefimiz için meydanlarda, Milli irade nöbetinde kalacağımızı beyan ediyoruz.”

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL