İSU, Kocaeli’nde Sınıfta Kaldı

Özelleştirilen Yeraltı Suları  CHP Çayırova İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek İSU su kesintisi ve Türkiye’deki yeraltı sularının özelleştirmesi hakkında  basın açıklaması yaptı İSU  Kocaeli genelinde çalışma nedeniyle 48 Saat su kesik..

İSU, Kocaeli’nde Sınıfta Kaldı

Özelleştirilen Yeraltı Suları

 CHP Çayırova İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek İSU su kesintisi ve Türkiye’deki yeraltı sularının özelleştirmesi hakkında  basın açıklaması yaptı

İSU  Kocaeli genelinde çalışma nedeniyle 48 Saat su kesik olacağını söyledi ancak Doğu kısmında yer alan ilçelerde  gelen yoğun  tepkiler üzerine, Tekrar Duyuru ile kesinti saatlerini doğu kısmında aşağı çekti , Batı ilçelerinde ise 48 saat kesinti duyurusunu yenilemişti.

İsu duyurusu üzerine 48 saat saat geçti. AKP’nin oy deposu olarak gördüğü Gebze, Darıca, Çayırova, Dilovası halkını Pandemi ve salgın döneminde suya hasret bıraktı.

İSU’dan 7 Saat sonra tekrar bir duyuru geldi.

Sayın Abonemiz; Ana isale hatları üzerindeki deplase çalışmaları tamamlanarak Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası ilçelerimize su verilmiştir. Ancak ana isale hattında meydana gelen hava sıkışması nedeniyle su temininde gecikme yaşanacaktır.

Şimdi asıl sorgulamamız gereken diğer bir mesele olarak Türkiye’de farklı yöntemlerle hem su kaynaklarının hem de su hizmetlerinin özelleştirilmesi için büyük bir çaba harcanmakta 2 gün susuzluğun sonrasında Kocaeli halkının suyun kıymetini daha iyi anladığını düşünüyorum.

Türkiye’de su kaynaklarının ve su hizmetlerinin özelleştirmesini, serbest piyasa ekonomisine dâhil edilmesini meşrulaştırmak, toplum tarafından sorgulanmasını engellemek, özünde suyun özelleştirilmesinden başka bir şeye hizmet etmediklerini ve çok sayıda olumsuz sonuçlar doğurduğunu pratikte görmek mümkün ama hala halka üç maymun oynanmaktadır.

2030-2040’larda Su fakiri ülke olcağız.

Artan nüfus, tarım ve sanayi kalkınma hedefleri, milli güvenlik, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması gibi bir dizi noktada artan su ihtiyacı olduğu ileri sürülmekte ve 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri ülkeler arasında yer alacağı vurgulanarak su krizinden bahsedilmektedir. Kriz söylemi DSİ başta olmak üzere Türkiye’de su yönetimi ile ilgili tüm devlet kurum ve kuruluşlarında kabul edilmekte ve ülkenin su politikalarından milli güvenlik politikalarına kadar alınan pek çok karara temel oluşturmaktadır.

Türkiye’nin yer altı suları dahil, bütün suları şimdi özelleştirme adı altında yabancılara satılıyor.

Türkiye ile Katar arasında bir ay önce imzalanan duyurulan ‘Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın içeriğinde neler vardır ?  Bilinmiyor Milletvekillerimizin konu hakkındaki önergelerine cevap bile verilmiyor.

Suyu satmak vatanı satmakla eşdeğerdir.

Son söz olarak; Su bir insan hakkıdır; özelleştirilip,satılamalıdır. Herkese yeterince su sağlanması bir kamu görevidir; bu hiçbir gerekçeyle kişilere ve ya şirketlere devredilemez. Su kaynaklarının yönetimi katılımcı bir yönetimle yapılmalı; demokratik bir yapı da olmalıdır.

Su insanlarla birlikte her tür canlıya aittir. Bütün su kaynakları doğal havzalarında kalmalıdır. Kirletilen sular arıtılmalı, dönüştürülmeli ve doğaya yeniden ancak böyle salınmalıdır. Yeterli temiz su sağlanması bir insan hakkıdır.

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL