Genel

“Kadınların Sorunlarını Çözememiş Bir Toplum Hedeflerine Ulaşamaz”

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde insana ve özellikle kadına dair yanlış algılar, yanlış kabuller, yanlış uygulamalar varsa, bunun sebebini dinimizde veya kültürümüzde değil,..

“Kadınların Sorunlarını Çözememiş Bir Toplum Hedeflerine Ulaşamaz”

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde insana ve özellikle kadına dair yanlış algılar, yanlış kabuller, yanlış uygulamalar varsa, bunun sebebini dinimizde veya kültürümüzde değil, daha derinlerde aramak durumundayız. Bu bakımdan biz, kadınlarımızın meselelerine sahip çıkmakla, aslında tüm milletimizin, hatta tüm insanlığın dertlerine derman aramış oluyoruz” dedi.

“KADINA ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR”

Eşrefi mahlûkat olan insana ve dolayısıyla kadına yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadına şiddeti insanlığa ihanet olarak ilan etmiş bir Cumhurbaşkanı sıfatıyla diyorum ki, bu ihanetin içine giren herkes cezasını çekmelidir” ifadelerini kullandı.

Kadına yönelik şiddet ve baskının sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, araştırmaların, bu meselenin eğitim düzeyiyle, maddi gelirle çok da ilişkili olmadığını gösterdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir üniversitemizin yaptığı araştırma, lise mezunu her dört kadından birinin, üniversite mezunu her 5 kadından birinin, maalesef aile içi şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Aynı şekilde, bu meselenin doğu toplumlarına münhasır olduğu yönünde oluşturulmaya çalışılan art niyetli algı da doğru değildir. Batı toplumları da aile içi şiddet sorunundan ciddi şekilde mustariptir. Demek ki burada asıl sorun, nerede yaşadığınız, ne kadar okuduğunuz, hangi refah düzeyine sahip olduğunuz değildir. Asıl mesele, cinsiyetten öte insana bakış meselesidir, insana verilen değer meselesidir.”

“İNSANA BAKIŞIN BOZULDUĞU YERDE KADINA BAKIŞ DA SAĞLIKLI OLMAZ”

Medeniyet ve kültürümüzün, her işin başına insanı koyduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, insana bakışın bozulduğu yerde kadına bakışın sağlıklı olmasının mümkün olmadığını belirterek, “Her kim, kadınlarla ilgili şiddeti öven, ayrımcılığı körükleyen, onları rencide eden bir söz söylüyor, bir tavır içine giriyorsa, bilin ki onun zihin kodlarında bir sorun vardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her birini ayrı ayrı övdüğü 4 kız çocuğu sahibi bir Peygamberin ümmeti, sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor: ‘Cennet, annelerin ayakları altındadır.’ Bakınız, babaların ayakları altındadır buyurmuyor, annelerin konumu çok farklı. Annenin ayakların altına cenneti seren bir inancın mensupları olarak kadınlarla ilgili yanlış algıların ve uygulamaların dinimizle ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyiz. Aynı şekilde uğruna canını feda etmeyi göze aldığı topraklarına, bizi kastediyorum, ecdadımızı kastediyorum, ne demişiz? Anavatan demişiz. Kadını yar olarak, canan olarak tarif eden bir kültürün şiddet üretmesi de işin tabiatına aykırıdır.”

“KADIN YOKSA TOPLUMUN YARISI YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde insana ve özellikle kadına dair yanlış algılar, yanlış kabuller, yanlış uygulamalar varsa, bunun sebebini dinimizde veya kültürümüzde değil, daha derinlerde aramak durumundayız. Bu bakımdan biz, kadınlarımızın meselelerine sahip çıkmakla, aslında tüm milletimizin, hatta tüm insanlığın dertlerine derman aramış oluyoruz” sözleriyle kadın hakları konusunda 15 yılda gelinen noktada yapılanlara dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınların hak ve adalet temelinde sahip oldukları eğitim, çalışma, ayrımcılık, şiddet gibi sorunlarını çözememiş bir toplumun, hedeflerine ulaşamayacağını da biliyoruz. Çünkü kadın yoksa toplumun yarısı yoktur. Kadının olmadığı bir toplumun kalan yarısı da zaten yok oluşa doğru gidiyor demektir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında siyaset hayatı boyunca kadınları hem siyasetin, hem hayatın her alanında hak ettikleri şekilde asli unsuru, temel taşıyıcısı hâline getirmenin mücadelesini verdiğini ve kadınların önündeki engelleri kaldırmak için gerçekleştirdikleri reformları şu sözlerle anlattı: “Bu reformların en önemlilerinden biri, 2012 yılında çıkardığımız Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’dur. Bu kanunun çıkması ülkemizde şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili gerçekten tarihî bir dönüm noktasıdır. Bakanlığımız bu çerçevede şu ana kadar şiddete uğramış 20 bin kadının davasına müdahil olarak mağdur kadınlarımızın yalnız olmadığını göstermiştir. Kadına yönelik şiddetle mücadele için hazırlanan eylem planlarını hassasiyetle uyguluyoruz. Bu amaçla çeşitli kurumlarımızda yürütülen eğitim çalışmalarında yüzbinlerce kamu görevlisine ve askerimize ulaşıldı. Şiddeti önleme merkezlerini, kadın konukevlerini 81 ile yaygınlaştırdık. Hâlen 6 büyük şehrimizde uygulanan elektronik izleme sisteminin kapsamını da genişletmeyi hedefliyoruz.”

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL