Kudüs Bizim Göz Bebeğimizdir

Özgür Kudüs İçin Nöbetteyiz!

Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Olarak Mescid i Aksa da şehit düşen Müslüman kardeşlerimiz için gıyabı cenaze namazı ardından Mescid-i Aksa da kardeşlerimize yapılan Zülme karşı basın açıklaması yapıldı.

Ramazan ayının başından itibaren, İsrail polisi ve fanatik Yahudiler, Şam Kapısı’nda Filistinlilerin akşamları iftar düzenlemesini engelliyor ve işgal altındaki Doğu Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinlilerin evlerini işgal ediyor. Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın çağrıları sonrası çıkan çatışmalarda yüzlerce Filistinli kardeşimiz şehit oldu ve yaralandı. İşgalci İsrail polisleri Filistinlilerin üzerine göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla saldırarak yüzlerce kadın, çocuk ve yaşlıyı yerlerde sürükleyerek yaralanmalarına sebep oldu.

73 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları gasp edilen Filistinliler, İsrail zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yapılan bütün anlaşmalara rağmen, uluslararası alanda alınan bütün kararlara rağmen bu Siyonist işgalciler, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Gazze’ye saldırmaya ve toprakları işgal etmeye devam etmektedir.

Filistin, her geçen gün Siyonist İsrail’in saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Tüm dünya İsrail katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan İsrail’e karşı verilen mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir.

Hatırlatmak isteriz ki İsrail’in işlemiş olduğu suçlar bitmek bilmiyor. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara rağmen işgalci İsrail hiçbir hukuku tanımayarak, saldırmaya ve işgal etmeye devam ediyor.

Tüm ağır bedellere rağmen Filistinliler, davalarından asla vazgeçmiyorlar. Filistinliler, haklarını savunmak için Mescid-i Aksa’da nöbet tutmaya ve ümmetin onurunu korumaya devam ediyorlar. İşgalci İsrail ise bu eylemlerde ateş açıp masum insanlara, çocuklara, kadınlara, yaşlılara saldırdığı yetmezmiş gibi tüm bu olayların dünyaya aktarılmasını sağlayan basın mensuplarına da orantısız güç kullanıyor.

Filistin davamız, bir insanlık mücadelesi olduğu kadar Kudüs’te çalınan hakların iadesi davasıdır. Nitekim ilk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan Siyonist İsrail işgali altındadır. Siyonist İsrail ve ABD, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim, hangi kararı alırsa alsın Kudüs bizimdir! Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi her inanç için o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır. Bizler buradan Kudüs’ü ve Filistin halkını asla yalnız bırakmayacağımızı herkese haykırıyoruz.

Bugün burada ve tüm Türkiye’de Kudüs dostlarıyla birlikte İsrail’in hukuksuz uygulamalarına karşı sesimizi yükselterek haykırıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz.

Son olarak herkese sesleniyoruz ki tüm dünya halkları tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. Terör devleti İsrail, 73 yıldır yürüttüğü bu hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmeli ve hesap verir bir hale getirilmelidir.

Her ne kadar yaşam mücadelesi verilen Filistin topraklarında, Siyonist rejimin baskısı sebebiyle başta Müslüman coğrafyası olmak üzere insanlığın en temel haklarından olan sağlıklı haber alma hakkı ihlal edilse dahi, sınır tanımayan İsrail’in, Gazze’nin batısındaki Er-Rimal kentinde uyarıda bulunmaksızın düzenlediği hava saldırılarıyla birlikte çok sayıda apartman dairesinin yıkıldığı ve bu netice itibariyle de ağır yaralı hasta sayımızın 1225’e, şehit sayımızın ise 181 yükseldiği, şehitlerimizin 52 tanesinin çocuklardan, 31 tanesinin ise kadınlardan oluştuğu çeşitli haber kaynaklarından bizlere aktarılmıştır.

Bu nedenle unutulmamalıdır ki KUDÜS BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZDİR! Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün ve Filistin’in özgürlüğü, Siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için, yapılan tüm eylemleri desteklemek hepimizin görevidir. Kudüs, Mescid-i Aksa, Gazze ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.