SEKA Kağıt Müzesi’nde Anlamlı Bir Gün

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi SEKA Kağıt Müzesi ev sahipliğinde 18 Nisan Türk Kağıtçılık günü nedeni ile bir panel gerçekleştirdi.

Panelde akademisyenler Mehmet Ali Kağıtçı’nın hayatı  ve Türkiye’de kağıdın serüveni ile ilgili sunumlar gerçekleştirdi.

KAĞIDIN SERÜVENİ AKTARILDI

Panel’de ilk olarak‘’Dünya ve Türkiye’de Kağıtçılığın Tarihçesi’’ adlı sunumuyla İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Bahattin Gürboy katılımcılara bilgiler verdi. Ardından İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Celil Atik,  ‘’Modern Yöntemlerle Kağıt Hamuru ve Kağıt üretim Teknikleri’’ sunumuyla önemli ayrıntılar aktardı.

AKADEMİSYENLER KATILDI

‘’Günümüz Türkiyesi’nde Kağıt Sanayi’’ Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) Başkanı Mehmet Nuri Görenoğlu aktarırken ‘’Mehmet Ali Kağıtçı’nın Hayatı’’ sunumu Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Özkurt Sivrikaya ve Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Şirin’in katılım ve destekleriyle gerçekleştirildi. Panel finalinde katılım ve destek sağlayan akademisyenler ve OMÜD dernek başkanına çiçek ve plaket taktimi yapıldı. 

EL YAPIMI KAĞIT YAPTILAR

İstanbul Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin de katılım sağladığı panel sonunda öğrenciler ile Kağıt Müzesi El Yapımı Kağıt Atölyesinde hep birlikte kağıt üretimi yapıldı.

İLK YERLİ KAĞIDIN ÖYKÜSÜ

Bundan tam 82 yıl önce 18 Nisan 1936 tarihinde yine aynı yerde Türkiye Cumhuriyeti ilk yerli kağıdını üretmişti. Üretilen ilk kağıdın öyküsünü o günün tanıklarından birisi olan Cevdet Baysal’dan aktaralım. 1 Mayıs 1966 tarihli ‘Seka Postası’nda “İlk Türk Kağıdı Nasıl Çıkmıştı?” başlıklı yazısında Cevdet Baysal, o günü şöyle anlatmış; ‘’18 Nisan 1936 Cumartesi günü, ilk Türk kağıdına saat 15.03’te kavuşmuştuk. Mütevazı bir tören yapılmıştı. Bu törende o zamanki Kocaeli Valisi Hamit Oskay, Belediye Başkanı rahmetli Kemal Öz, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı rahmetli Nail Töre, Mehmed Ali Kağıtçı, Dr. Heller, Sefa Ülgen ve şehrin ileri gelenleri bulunmuştu. Herkeste bir heyecan vardı. Kağıt hamurları keçelerin üzerinden su halinde geçerken, bu sulu madde nasıl kağıt olacak diye merak içindeydi. Beyaz beyaz, çarşaf çarşaf kağıtlar bobinlere sarılırken o buhar dumanının içinde gözlerde sevinç yaşları vardı. Davetliler Mehmed Ali Kağıtçı’yı tebrik ediyordu. İlk Türk kağıdını alıp yüzüne gözüne sürüyor, hatıra olarak saklıyordu. İlk Türk kağıdı 70 gramlık mat bir kağıttı. Üzerine şöyle yazmıştım: İzmit 18 Nisan 1936 saat 15.03 ilk kağıdımıza kavuşma hatırası.”
Mehmet Ali Kağıtçı’nın kaleme aldığı 1974’te yayınlanan ‘Kağıtçılığımız’ adlı kitabında şöyle yazmıştı;
“18 Nisan 1936 Cumartesi günü saat 14.30’da 1 numaralı Kağıt makinamızdan elde ettiğim ilk kağıt sahifası, uğruna yıllarca mücâdele ettiğim idealime kavuşmanın bir belgesi idi. O mutlu andaki sevinçli heyecanımı, bugün de aynı tazelik ve şiddetle hissetmekteyim.”
Gazetelerde İzmit’te üretilen bu ilk yerli kağıt üzerine haberler yayınlanır, köşe yazarları köşelerini bu müjdeli habere ayırır. Bunlardan biri de Peyami Safa’dır. 21 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ‘Kağıt’ başlıklı makalesinde şunları yazar Peyami Safa: “İzmit Kağıt Fabrikası iki gün evvel yerli kağıdı çıkardı. Ekmeksiz yaşaması mümkün olduğu halde kağıtsız yaşama imkanı olmayan meslek için, yani mesleğimiz için 18 Nisan bir Kağıt Bayramı Günü sayılmaya değer.