“Açıköğretimde Psikoloji Kabul Edilemez”

Türk Psikologlar Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu adına Doç. Dr. Okan Cem Çırakoğlu yaptığı açıklama “Çok yakın zamanda İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi çatısı altında Psikoloji Lisans Programının açıldığını..

“Açıköğretimde Psikoloji Kabul Edilemez”

Türk Psikologlar Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu adına Doç. Dr. Okan Cem Çırakoğlu yaptığı açıklama

“Çok yakın zamanda İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi çatısı altında Psikoloji Lisans Programının açıldığını üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Size bu program hakkındaki endişelerimizi ve gerekçelerimizi ifade ederek programın kapatılması için desteğinizi almak istiyoruz. Psikoloji biliminin ülkemizdeki geleceğini tehdit eden bu uygulamadan bir an önce dönülmesi için zamanımız çok kısıtlıdır ve desteğiniz bizler için çok değerlidir.
Psikoloji ülkemizde üniversite bölüm tercihlerinde üst sıralarda yer alan temel ve uygulamalı bir alandır. Psikoloji bir bilim olarak, bir ucunda sosyal ve beşeri bilimler, diğer ucunda biyoloji, tıp, sinirbilim ve genetik gibi doğa bilimleri bulunan, merkezi bir disiplindir. Psikoloji eğitimi sırasında araştırma ve uygulama amacıyla kullanılan yöntem ve teknikler büyük bir çeşitlilik sergilemektedir. Bunlar arasında psikolojik test ve ölçek uygulamaları, terapötik görüşme teknikleri, davranış gözlem ve analizleri vb. gibi insan-insana uygulamalar bulunduğu gibi, beyin görüntüleme, deneysel çalışmalar, hayvan çalışmaları gibi laboratuvar uygulamaları da bulunmaktadır. Bu yönüyle psikoloji eğitimi tamamen çevrimiçi, uzaktan veya açık öğretime uygun bir alan değildir.
Psikoloji eğitimi teorik bilgilerin yanı sıra, karşılıklı sosyal etkileşim gerektiren beceri eğitimleri de içerir. Iyi bir psikoloğun, eğitimi boyunca, sadece kendi alanına ait bilgileri değil, duygu kontrolü, davranış kontrolü, beden dili, mimikler ve ses tonu kullanımı gibi insani ve sosyal beceriler de edinmiş olması gerekir. Psikoloji eğitimiyle hedeflenen bu sosyal etkileşim becerilerine sahip olmayan bir psikoloğun psikolojik görüşme gerçekleştirmesi, insanlarla yapılan araştırma, deney ve bilgi toplama sürecini güvenilir olarak yürütmesi, görevli oldukları kurumlarda kişilerarası dinamikleri anlaması, yönetmesi ve etkili müdahale yöntemleri geliştirmesi mümkün değildir.
Ülkemizde psikoloji lisans mezunları “psikolog” unvanı almaktadır. Ülkemize özgü bu durum Psikoloji lisans mezunlarına önemli mesleki görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Bu nedenle en başından Psikoloji bölümleri yüz yüze eğitimi esas alarak yapılandırılmıştır.
Psikoloji lisans programlarının Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi (TYYÇ) 6. Düzey ile (http://tyyc.yok.gov.tr/?pid=33) uyumlu olan program çıktıları ve Türk Psikologlar Derneği Akreditasyon kriterleri olarak (bkz. https://akreditasyon.psikolog.org.tr/tr/files/folder/akreditasyon/degerlendirmeolcutleri.pdf ) ilan edilen program çıktılarının pek çoğu ancak yüz yüze eğitim, deneyim ve uygulamalarla kazandırılabilecek becerileri içermektedir. Temel ve uygulamalı bir bilim olan psikolojide lisans eğitiminde öğrencilerin, laboratuvar koşulları altında yapılan deneysel çalıştırmalarda hem araştırmacı hem de katılımcı olarak deneyim kazanmaları bir zorunluluktur. Ayrıca, yoğun olarak kırılgan gruplarla (çocuklar, yaşlılar, engelliler, psikolojik sağlık sorunu yaşayan bireyler vb.) çalışmak durumunda olan psikologların yüz yüze etkileşim esasına dayanan bir eğitimden geçmiş olmaları büyük önem arz etmektedir.
Yukarıdaki gerekçelerle uyumlu olarak Yükseköğretim Kurulu kapsamında program çıktılarını denetlemek üzere Yükseköğretim Kalite Kurulunun (YÖKAK) oluşturulmuş olması, YÖK’ün lisans programlarının akreditasyon süreçlerini desteklediğini göstermektedir. Ülkemizdeki 102 psikoloji programından sadece 12 lisans programı YÖKAK tarafından yetkilendirilen Türk Psikologlar Derneği, Psikoloji Lisans Programları Akreditasyon Üst Kurulu’nda akreditasyon almış bulunmaktadır. Bu doğrultuda yüz yüze eğitimde bile programlar arasında halihazırda kalite bakımından ciddi sorunlar ve farklılıklar bulunurken, uzaktan
eğitimin bu uçurumu daha da derinleştireceği açıktır. Psikoloji lisans eğitiminde uzaktan, çevrimiçi, veya açıköğretim girişimleri YÖKAK’ın ülkemizde yükseköğretimin kalitesini artırmaya yönelik çabalarıyla bağdaşmamaktadır.
Türk Psikologlar Derneği ve Türkiye ve KKTC’deki devlet ve vakıf üniversitelerinin akademisyenleri olarak, psikoloji lisans eğitiminin tamamen uzaktan, çevrimiçi eğitime, veya açıköğretime uygun olmadığı yönünde görüşümüzü açık bir biçimde beyan eder, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi bünyesinde açılmış olan Psikoloji Açık Öğretim Programı örneğinde görülen girişimlerin uygulamaya geçirilmeden sonlandırılması için desteğinizi alabilmenin psikoloji camiası ve kamuoyu adına çok değerli olduğunu belirtmek isteriz.”

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL