“Fetih bir ruhtur, fetih bir manadır”

Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanı Mustafa Türel, İstanbul’un Fethi dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Türel Mesajında; bugün İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünü kutlamaktayız. Hepimiz biliyoruz ki; fetih bir ruhtur, fetih bir manadır. Bugün..

“Fetih bir ruhtur, fetih bir manadır”

Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanı Mustafa Türel, İstanbul’un Fethi dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Türel Mesajında; bugün İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünü kutlamaktayız. Hepimiz biliyoruz ki; fetih bir ruhtur, fetih bir manadır. Bugün bütün çağlara ve bütün nesillere hitap eden evrensel bir meşaledir. Fetih 4 ayda Anadolu Hisarı’nı dikecek bir ruh sahibi olmaktır. Fetih çağının en büyük toplarını döktürecek bir aklı ve iradeyi ortaya koymaktır. Fetih gemileri karadan yürütecek bir azim ve strateji benimseye bilmektir. Elbette öte yandan fetih zulme karşı adaleti, baskı ve tahakküme karşı insan haklarını savunmaktır.

Fetih doğrunun, iyinin, güzelin hâkim olduğu bir dünya için çalışmaktır. İşte Saadet Partisi çağımızda bu ruhun, bu azmin, bu mananın temsilcisidir. Fetih bu yönle bakıldığında kesinlikle bir işgal değil bir açılımdır. Biz gençliğimize ‘fetih nesli’ diyoruz. Neden? Çünkü İslam tarihinden bir örnekle açıklamak istersek; ‘İslam orduları Sasani İmparatoru’nun muazzam güçlerindeki ordularıyla karşı karşıya geldiklerinde, her iki taraf bir takım görüşmeler yaptılar. Bu görüşmeler esnasında Sasanilerin ünlü komutanı Rüstem, her bir İslam askerine bir çuval hurma vererek uzaklaşmalarını istedi.

Bu teklif karşısında Müslümanların elçisi olan Rebi bin Amr şu tarihi cevabı vermişti o zaman. “Biz buraya sizin ülkenizi yağmalamaya, ganimet toplamaya, insanları esir almaya gelmedik. Biz buraya insanları kullara kulluktan kurtarmaya, zulüm düzenini kaldırıp adil bir düzen kurmaya geldik.” İşte fethin idrak etmemiz icap eden esas manası budur. İnsanların insanlara kulluğunu ortadan kaldırıp, herkesin huzur içinde yaşadığı bir adil nizam kurmaktır.

İstanbul bu sebeple sadece kılıçla değil, adalet düşüncesiyle fethedilmiştir. İstanbul’un fethinin tarihimiz içindeki yerini hem madden hem de manen bu sebeple iyi idrak etmek mecburiyetindeyiz. Bunun için Sultan Fatih’in Bizanslılara fetihten sonra söylediği şu tarihi sözleri hatırlamadan geçemeyiz.

Ulu Hakan diyor ki; “Kalkınız ve müsterih olunuz. Ben Sultan Mehmet hepinize söylüyorum ki, bu andan itibaren ne hürriyetleriniz ne de hayatlarınız hakkında gazabımdan korkmayınız. Kimsenin malı yağma edilmeyecektir. Kimseye zulüm yapılmayacaktır. Hiç kimse dinini değiştirmeye zorlanmayacaktır.” Buradan da anlaşıldığı gibi, bugün herkesin itibar ettiği, öne çıkardığı, Batılıların bir bakıma övündüğü idealler, fikirler, hürriyetler ta o zamandan Osmanlı’nın hükümdarları tarafından dünyaya ilan edilmiştir. Tavırlarıyla da bu yaşayarak görülmüştür. Bundan dolayı çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki, İstanbul sadece kılıçla değil adaletle fethedilmiştir. İstanbul’un fethi sadece bir şehrin fethi değil, aslında gönüllerin de fethi anlamına gelir.

Bizans halkının daha önceki haçlı seferleri esnasında, ‘başımızda Latin serpuşu göreceğimize, Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz’ demesinin arkasında işte bu hakikat yatmaktadır.

Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettiğinde sadece 21 yaşındaydı. Ulubatlı Hasan Bizans surlarına ilk sancağı diktiğinde belki sadece 25-26 yaşlarındaydı. 230 kiloluk mermiyi Çanakkale’de topun namlusuna sürdüğünde Seyit Çavuş’ta bu yaşlarda bir gençti. ‘Bir hicrete mecbur kaldığımda beni kim koruyacak’ diye Peygamber Efendimiz sorduğunda, o gün daha genç yaşta olan Hazreti Ali’nin ‘ben korurum Ya Rasulallah’ dediği de gözümüzün önünden ayırmamamız icap eden bir husustur.
Davasına bağlı inançlı nice gençler sayesinde aşılmaz denilen surlar aşılmış, yapılamaz denilen işler başarılmıştır.

Türel açıklamasının devamında; Bugünkü haksızlıklar, sıkıntılar, umutsuzluklar kimseyi hüzne düşürmesin. Bizler her şey bitti sanıldığı zamanlarda, hayır iş daha yeni başlıyor diyenlerdeniz. Bizler 1403’te Ankara muharebesinden sonra Osmanlı’nın fetret dönemine girildiğinde, elli sene içinde İstanbul’u fethedecek güce kavuşanların torunlarıyız. Çağ açıp çağ kapatanlarız. Ne mutlu ki bu ülkede aydınlık bir geleceğin teminatı olan Saadet Gençliğimiz var. Bu ülkede kardeşlik yurdu bir Türkiye’nin teminatı olan Milli Gençliğimiz var.

Bu duygu ve düşüncelerle fethin 567. yıl dönümünü tekrar kutluyor, başta Sultan Fatih Han olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum. ” dedi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL