“İsrail bir terör devletidir”

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Kocaeli Şubesi Büyük Küdüs Direnişi’ne destek için İzmit Sabri Yalım parkında toplandı.

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Kocaeli Şube Başkanı Kemal Halıcı yaptığı konuşmada “Evet, selam olsun sizlere.

Zulmün ve zalimin karşısında aslanlar gibi dikilen İstiklal şairimiz Merhum Akif’in belirtiği gibi Kanayan bir yara gördü mü ta ciğeri yanan,

Onu dindirmek için gerekirse kamçı yiyen, çifte yiyen ama asla vazgeçmeyen, Kendilerine yahu aldırma, dünyayı sen mi kurtaracaksın diyenlere de

Adam aldırmada geç git! diyemem, aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Diyen, siz Kudüs sevdalılarına selam olsun.

Onların -yani teröristlerin- hayatı sevdiği kadar özgürlüğü ve şehadeti seven Filistinli kardeşlerime de selam olsun.

Korkak bir millete karşı ellerinde taş, dillerinde tevhit kelimesiyle mücadele eden Genç Filistinli kardeşlerime selam olsun.

Bir sabah namazında, felçli bedeni füzeyle hedef alınan Şeyh Ahmet Yasin ve talebelerine, İzzettin Kassam’ın askerlerine, Apaçi ile şehit edilen Rantisi’nin silah arkadaşlarına selam olsun.

1974 yılında İncirlik üssündeki Amerikan bayrağını indirip yerine Türkiye bayrağını asan o asil ruha selam olsun.

Eşini, aşını, işini, bayramını ve seyranını bırakıp, gündeminden Mescidi Aksa’yı düşürmeyen, siz kardeşlerime, özellikle siz hanım ve genç kardeşlerime selam olsun.

Bu meydana gelip de Özgürlüğün yolu Direnişten geçer diyenlere, Zulme Zalime karşı direnenlere,

Siyonizme karşı direnenlere, Emperyalizme karşı direnenlere, Reel Politiğe karşı direnenlere Selam olsun.

Hiçbir şekilde Din Dil Irk Millet Mezhep ayrımı yapmaksızın Zalimin karşısında Mazlumun yanında olanlara, bütün baskılara bütün karşıt sözlere direnenlere, selam olsun.

Kudüs doğusuyla – batısıyla, güneyiyle – kuzeyiyle Tamamı Kudüs’tür. Kudüs İslamın ve Filistin’in başkentidir. Kudüs 3 dinin ortak alanı değildir Kudüs İslamındır Müslümanlarındır. Diyerek başka hiçbir tanımlamayı ve yönetim şeklini kabul etmeyenlere Selam olsun.

Dünya liderlerinin çekindiği, İslam ülkeleri liderlerinin üç maymunu oynadığı bir dönemde, Arakan’dan Yemen’e, Doğu Türkistan’dan Filistin’e kadar tüm mazlumlar için omuz veren, haykıran izzet sahiplerine selam olsun.

Kardeşlerim!

İsrail Terör Örgütü tüm Dünya’nın gözlerine baka baka kadın, erkek, yaşlı, çocuk demeden katlediyor.

7 Mayıs’ta Mescid-i Aksa’da ibadet eden Müslümanlara yönelik saldırılarına Filistinli direniş gruplarının karşılık vermesiyle Gazze’ye başlattığı saldırılarda şimdiye kadar 61’i çocuk, 36’sı kadın 212 kişi hayatını kaybetti, en az 1400 Filistinli yaralandı

Asıl sorun şu ki; Tüm Dünya’nın gözü önünde yapılan bu soykırımı bütün dünya görmezden geliyor. Birkaç ülkeden ve sizler gibi vicdanlı insanların kısık seslerinden başka hiçbir ses yok.

Biz bu ölüm sessizliğini iyi biliriz. Biz büyük devletiz, süper gücüz diye geçinen sözde devletleri, onların kokuşmuş topluluklarını, kan emici liderlerini iyi biliriz.

Bizler Bosna’da gördük onların nasıl zalimle iş birliği yaptığını.

Çeçenistan’da gördük nasıl Müslümanların yurtlarını işgal ettiklerini.

Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da gördük nasıl soykırım yapıp katlettiklerini.

Ve işte hala da görüyoruz ne Doğu Türkistan’da ne Filistin’de nede bir başka coğrafyada Müslüman bir mazluma sahip çıkmadıklarını.

Biz de bizi yönetenlerde gayet iyi biliyorlar ki; bu değişmeyecek.

Ne Avrupa Birliği’nden ne Birleşmiş Milletler ’den ve nede bunların oluşturduğu bir başka topluluktan bu yaraya merhem olmayacak.

Bunlar ancak daha önce pek çok örnekte olduğu gibi iş işten geçip olan olduktan, ölen öldükten sonra meydana çıkıp göstermelik laflar ederler.

Vakti zamanında Kıbrıs Barış Harekatı’nda olduğu gibi mazluma ulaşan eli kesmek, zalimi korumak için barış sağlamaya çalışırlar.

Türkiye, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler gibi hiçbir zaman mazlumun yanında yer almamış oluşumların, adı var ama kendisi yok İslam İşbirliği Teşkilatı’nın karşısında yeni bir dünya nizamı için yeni birlikler kurmak zorundadır.

Türkiye mazlumların hamisi bir ülke misyonu taşımaktadır.

Konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi bize tarihin yüklediği bir misyon vardır.

Hem bölgemizde huzuru sağlamanın hem dünya mazlumlarına kanat açabilmenin yolu İslam Birliği’nden geçmektedir.

Bıçak kemiğe dayanalı çok oluyor.

Biz kınamaktan, meydanlarda miting yapmaktan bıktık.

Kudüs bizim kırmızı çizgimiz.

Bu çizgi kanla çizilidir.

Biz bu uğurda kan dökmeye de can vermeye de hazırız.

Gerekirse hiç düşünmeden can veririz fakat Başkenti Kudüs olan Mescid-i Aksa’sı özgür olan bir Filistin bırakırız.

İsrail’in tek bildiği dil silahların dilidir, güçtür.

Hangi dilde kınarsanız kınayın hangi dilde uyarırsanız uyarın İsrail duymaz.

Ne zaman ki silahlar konuşur, ne zaman ki Mehmetçik İsrail’e yola çıkar o zaman İsrail’in dili çözülür ve barıştan konuşmaya başlar.

Çünkü biz şiir okumak, İsrail bayrağı yakmak, kınama mesajları yayınlamakla, İsrail’in dize gelmeyeceğini en iyi bilenlerdeniz,

Beş yaşındaki çocuğun alnına silah doğrultanlara, insanları evlerinden ve yurtlarından çıkartanlara, hastaneleri ve okulları bombalayanlara, kendi zulümlerine karşı gelen kendi halkını bile buldozerlerle ezenlere, bütün dünyanın ses vermesi gerekiyor.

Kardeşlerim!

Biz bunları Hayber’den tanırız, sizler biliyorsunuz ki İsrail sadece ve sadece güçten anlar, bunlar gücün önünde eğilir, silahsız insanın ise tepesine binerler.

Biz bu teröristleri Mavi Marmara’dan tanırız, bunları bir tane çoban asasından, 19 yaşındaki bir gençten, bir tane ekmek bıçağından, bir tane kameradan korkan adamlar, emin olun ki yaptığımız bütün Eylemlerimizi izliyorlar ve şu anda kahroluyorlar.

Kardeşlerim!

Her tarafta eylemler yaptık, sivil toplumda kınadı, siyasilerde.

Emin olun sözler tükendi, kelimeler tükendi, ucuz kahramanlıklara da gerek yok, artık icraat vakti,

İslam ülkelerini yönetenlere sesleniyoruz;

Eğer susarsanız; babalarını bombardımanda yitiren çocukların elleri, sizin yakanızda olacak,

Eğer susarsanız, katillerin döktüğü kanlar sizin ellerinizde olmaya devam edecektir.

Eğer susarsanız, babasının kucağında katledilen Muhammed Durraların vebali sizi bulacak

Eğer siz susarsanız bu ümmetin ahı sizi bırakmayacaktır.

Eğer siz susarsanız bu millet susmayacak, terör devletinin nefes aldığı her yerde mücadele edecek.

Bugün Kocaelide, yarın dünyanın bir ucunda, nefes aldığınız her yerde hesap soracağız.

Madem Filistin’i seviyoruz, madem İsrail’in zulümlerinin karşısındayız, madem bir şeyler yapmalıyız. O halde,

1997’de meclis tezkeresi ile İsrail’e asker gönderen, Başbakan Erbakan Hocamızın öğrencileri olarak diyoruz ki;

Biran önce meclisten teskere çıkartarak askerimiz Barış Gücü olraka Filistine gitsin.

Biz niçin İsrail’i koruyacağız ve bizler İsrail’i kimden korumaya çalışıyoruz,

Dolayısıyla Mescidi Aksa’yı yıkıp, Süleyman Mabedini inşa etmeyi planlayan İsrail’in, koruma kalkanı olan Kürecik Üssü Kapatılsın,

Biz diyoruz ki, Emperyalist ABD’nin Ortadoğu’da ne işi var, Irakta ve Suriye’de katliamlar yapan, Türkiye’de darbeleri yöneten ABD’nin İncirlik Üssü kapatılsın,

İsrail bir terör devletidir.

Bunu sağ olsun başta sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere devlet yöneticilerimizde açıkça ifade etmektedirler.

Başta Avrupa olmak üzere neredeyse tüm dünyanın sessizliği karşısında Türkiye’nin sessiz kalmaması takdire şayandır. Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışanda budur. Öte yandan verilen tepkilerin, yapılan kınamaların yetersiz kaldığı da aşikardır. Filistin konusunda atılan tüm adımlara, söylenen tüm iyi sözlere “Evet” diyoruz. Evet ama Yetmez.

Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Bu hususta kimse bizden “Yetmez ama Evet” dememizi beklemesin. Yeterli olmayan hiçbir şeye evet demeyeceğiz. Yapılan her iyi işe “Evet” diyoruz fakat çözüm olmadıkça “Yetmez” diyerek yaptırım istemeye devam edeceğiz, etmeliyiz.

Şimdi de diyoruz ki;

Madem İsrail terör devleti.

Terörist ile hiçbir şekilde iş yapılamaz. Yapmak suçtur.

Bu teröristler ile tüm ilişkilerimizi kesin.

Ne ticari ne siyasi hiçbir alanda İsrail’i tanımayın.

Bunun bedeli ne ise biz millet olarak ödemeye hazırız

Bu konuda atacağınız her adımda sonuna kadar arkanızdayız.

Öte yandan Filistin ile devletler arası yapabileceğimiz tüm anlaşmaları yapmak, işbirliğimizi arttırmak zorundayız.

İki devlet arasında uluslar arası kanunlar çerçevesinde yapılabilecek tüm anlaşmaları fırsata çevirmeli ve Filistin’i bu ablukadan kurtarmalıyız.

Bugün farklılıklarımızı bir kenara bırakalım, kavgayı bir kenara bırakalım. Bütün siyasi partiler bir araya gelsin ve bir KUDÜS İTTİFAKI oluşturulsun.

Türkiye halkı üzerine düşeni yapmıştır, sıra iktidardadır.

 

Kardeşlerim! Son olarak terör örgütü zavallı israile sesleniyorum

Ey İsrail Siz Filistinlilerle, savaşmıyorsunuz.

Ey İsrail Siz, Allah’la savaşıyorsunuz.

Allah’la savaşanın kazanacağı yer Filistin değil, cehennemdir.

Yenileceksiniz,

Bir taşa yenileceksiniz

Bir sapana yenileceksiniz

Bir füzeye yenileceksiniz

Gözü yaşlı çocukların, kadınların, yaşlıların arşı titreten, feryadına yenileceksiniz.

Türkiye’deki üslerinizle, incirliğinizle, küreciğinizle, tanklarınızla, uçaklarınızla ve uşaklarınızla yenileceksiniz.

Allah’a yemin olsun ki yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz.”