Şengün:Özelleştirmelerle geçmişimiz, Yap-İşlet-Devret’le geleceğimiz satıldı.

Saadet Partisi Kocaeli İl Kadın Kolları Divan Toplantısı Yapıldı. Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları Ocak Ayı İl Divan toplantısını il ve ilçe yönetim kurulu üyeleriyle Dr. Şefik Postalcıoğlu Konferans Salonunda..

Şengün:Özelleştirmelerle geçmişimiz, Yap-İşlet-Devret’le geleceğimiz satıldı.

Saadet Partisi Kocaeli İl Kadın Kolları Divan Toplantısı Yapıldı.

Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları Ocak Ayı İl Divan toplantısını il ve ilçe yönetim kurulu üyeleriyle Dr. Şefik Postalcıoğlu Konferans Salonunda gerçekleştirilen toplantıya İl Başkanı Nurettin Çelik de katıldı. İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün’ün açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda 2017’de verilen hedefe ulaşan ilçelere plaket verildi.

Toplantının en hayırlı çalışmalardan biri olması temennisiyle konuşmasına başlayan Şengün, “Ülkemiz bölgemiz ve dünya insanları açısından iyi, güzel, faydalı ve olumlu gelişmelerin olmadığı günler yaşıyoruz. Bu hadiselerin esas kaynağı ve çözümü nedir, bunları başta ulusal medya olmak üzere hiçbir yerde göremiyoruz. Bunu ancak Milli Görüş’ü temsil eden Saadet Partisi öncelikli olmak üzere Milkolarımızın toplantılarında, Saadet Partimizin yetkililerinden duyabiliyoruz.  Bu bakımdan toplumun diğer kesimlerine göre farkındalığı olan topluluğuz. Ve bu farkındalık arttıkça sorumluluğumuzun da arttığını belirtmek istiyorum.” dedi.

Konuşmasında ekinin ve neslin ifsadı ile toplumların yok olduğunu belirten Şengün, Tarım konusuna değindi.

“Bugün dünyaya yön veren, bütün terörizm olaylarında göz önünde bulundurmamız gereken Avrupa Birliği dediğimiz bir güç nasıl oluştu? Açlık çekti ve o açlık sağlam ve istikrarlı bir yatırımla bu ülkeleri bir araya getirdi.

Peki AB ile mukayese edilen bir güç olan Sovyetler Birliği nasıl çöktü? Yine gıda ile..

Bu iki zıt örnekte gördüğümüz gibi gıda, savaş silahlarından da önemli stratejik bir silahtır bir ülke için..

Biz önce güvenli gıdamızı, yani sağlıklı gıdayı kaybettik.

Hibrit tohumlarla, GDO’lu yapılarla önce güvenli gıdamızı kaybettik, şimdi ise gıda güvenliğimizi kaybettik. Gıda güvenliği bir ülkenin birinci derecede stratejik konusudur.

Buğdayınız yoksa ununuz yoktur. Ununuz yoksa ekmeğiniz yoktur. Ekmeğiniz yoksa açsınız demektir. Herhangi bir ülke size bir ültimatom verdiğinde sizin “Eyy!.. diyebilmeniz için, o ey sözlerinin altını doldurabilmeniz için ve o ülkenin sizden korkabilmesi için sizin kendi buğdayınızı üretiyor olmanız gerekir.  Şuan ki tarım politikamız ülkemizi öyle bir hale getirdi ki, gıda şuan bizim için Milli bir güvenlik meselesidir ve en az terör kadar tehlike oluşturmaktadır.”

Ahlaki ve manevi değerlerin yozlaşmasıyla neslin bozulmasına dikkat çeken Şengün,

“Peygamber efendimizin güzel ahlak olarak tanımladığı dinimizi, referans olarak gösteren okullar açık olduğu halde ahlaki ve manevi açıdan büyük bir yozlaşma var.

Öğretmen intihar ediyor. İmam intihar ediyor. Üniversite öğrencilerimiz intihar ediyor.

Dün ilimizde ikamet eden ve İstanbul’da üniversite öğrencisi olan bir kızımız 6. Kattan atlayıp intihar etti. Bu insanları bu hale getiren ne?

Bunların örnekleri bir değil, iki değil.

TUİK verileri, intihar oranlarının yüzde binler, bin iki yüzler üzerinde arttığını gösteriyor.

Boşanmaların yüzde binlerin üzerinde arttığını gösteriyor.

Aile içi olayların yüzde bin dört yüz arttığını gösteriyor.

Yani ahlaki ve manevi değerler noktasında bizi geliştirmesi gereken bütün kurum ve kuruluşlara ve onlara ulaşmak bakımından bu kadar serbestlik oluşturulmasına rağmen bu kurum ve kuruluşların hiçbir olumlu etkisini göremiyorsak bu kurumların hiçbir geçerliliği kalmamıştır.” dedi.

“Ahlaki ve manevi değerleri tek başına ele almanın doğru olmadığını belirten Şengün,

“Saadet Partisi olarak dini referans olarak gösteren diğer tüm partilerden en büyük farkımız bu..

Bizim için din ayrı bir şey değil.

Bizim için ahlaki ve manevi değerler ayrı bir şey değil..

Bizde ahlaki ve manevi değerler her yerdedir.

Bizde ekonomi, ahlaklı bir ekonomidir.

Bizde eğitim, ahlaklı bir eğitimdir.

Bizde dış politika, ahlaklı bir dış politikadır.

İkisini ayırdığınız zaman işte günümüz ortaya çıkıyor.” diyerek sözlerine devam etti.

“Bir özelleştirme furyası başladı ve bugüne kadar yapılmış bütün fabrikalarımız satıldı.

Bugün de iyi bir şeymiş gibi gösterilen bütün bu yollar, hava limanları, köprüler dediğimiz hayatı rahatlatan fakat ülkemizi hiçbir şekilde güçlendirmeyen bu güzel şeyler, yap-işler-devret modeliyle işletiliyor ya.. İşte özelleştirmelerle geçmişimiz satıldı. Yap-İşlet-Devret modeliyle de geleceğimiz satıldı.

Böyle bir durumda ahlaklı bir eğitim politikasından bahsetmek mümkün mü?

2018 yılının soru sormayı unutturan bir yönetim anlayışı var. Sürekli bir organizasyon..

Yılın en iyi yatırımcısı, en iyi üreticisi ödülleri veriyor.  Bu ödüllerin,  bizim sorgulamamıza fırsat vermemek için verildiğini düşünüyoruz.

Şimdi bu kadar yatırım yapılıyor.

Girişimciliği destekleyen projeler, organizasyonlar yapılıyor.  Ne olduğunu anlamadan ödüller veriliyor.  Fakat yıl sonuna gelindiğinde 65.9 milyar lira bütçe açığı görüyoruz. Cumhuriyet tarihinin rekoru olacak faiz ödemesi yapılacağını görüyoruz.”dedi.

2018 yılı soru sormanın, zandan çok bilgiye ulaşmanın yılı olsun diyen Şengün, ve ilk soru şu olsun diyerek sözlerine devam etti.
“Borcu olmayan bir ülke 2018’de neden 71,7 milyar lira faiz ödeyecek?

Ulaştırma yatırımlarına 25 milyar, eğitime 14 milyar, tarıma 10 milyar, sağlığa 8,5 milyar ile tüm yatırımları faize ödenen paraya yetişemeyen bir bütçe ile üretim hamlesi yapılabilir mi?

3.çeyrekte %11’lik büyüme gerçekleştiren bir ekonomide, neden işverenden fedakârlık istenir?

Büyüme artıyorsa işsizlik neden düşmez?

Son 15 yılda 86 milyar teşvik verildiği halde üretim neden katma değer sağlayamaz?

Döviz kuruyla şer odakları oynuyor da, enflasyonla kim oynuyor?

Sormadan yanlışları göremeyiz. Görmeden de yanlışları düzeltemeyiz. Hataların farkına varmadan doğru bir politika oluşturamayız. Yapılan ve yapılacak her organizasyonla Türkiye’nin küresel güçler tarafından “Bölgesel Yönetim ve Hizmet Merkezi” olarak şekillendirildiğini görmek lazım.

Hakikatin tadı, gerçeğin acısını bastırmaya yeter, harap olmuş gönlü tamir etmektir hüner..”

 

 

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL