Tarihçi Şükür ‘Osman Hamdi Bey çok yönlü sanatçı idi’

Tarihçi Şükür; “Osman Hamdi Bey, Türk resminde figürlü kompozisyonu başlatan ressamdır.”  

Tarihçi Rıdvan Şükür, Türk resminde Figürlü kompozisyonu başlatan oryantalist ressam Osman Hamdi Bey’in çok yönlü sanatçı olduğunu söyledi.  

Osman Hamdi Bey’in ölüm yıldönümü nedeniyle Eskihisar’da bulunan mezarını ve evini ziyaret eden tarihçi Rıdvan Şükür, ünlü sanatçının eserlerinde Türk sanatının güzelliklerini ele aldığını ve geleneksel Türk mimarisini fon olarak resimlerinde bolca kullandığını ifade etti.

Şükür, çok yönlü sanatçının fırçasından çıkan Peyzaj resimlerinin en iyi örneklerden birisinin Gebze- Gölcü önü tablosu olduğunu ifade etti. Her yıl burayı birkaç defa ziyaret ettiğini söyleyen Şükür, Osman Hamdi Bey’in çevreye anlam ve değer kattığını, Ölüm yıldönümünde bu büyük sanatçıyı saygıyla andığını dile getirdi. 

Türbe, cami kapıları dışında birbiriyle ilişkisi olmayan objeleri resimlerinde uyum içinde kullanma özelliği ile dikkat çeken sanatçının Gebze Eskihisar’da uzun yıllar yaşadığını söyleyen Şükür,  evinin çevresinde oluşturduğu örnek bahçesinde; İtalya başta olmak üzere Avrupa’dan getirttiği fidanlarla bahçeler kurduğunu, bu bahçelerde Elma, incir, nar ve vişne bahçeleri oluşturarak üretim yapan Osman Hamdi beyin dönemine göre bu işi çok iyi bilen tarım uzmanı olduğunu belirtti.

Müze- i Hümayun müdürü olarak birçok kazı yaptıran Osman Hamdi Bey, bazı kazıları kendisi yönetmiş ve ressam olmanın dışında arkeolog olarak bu kazılarla Dünyada adını duyurmuştu.

Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nin 1882-1910 yılları arasında müdürlüğünü yapan Osman Hamdi, 1884’te eski eserlerin devlet malı olması ve yurt dışına götürülmemesi esasına dayanan yeni Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi’ni çıkararak uygulamaya koymuştu.

24 Şubat 1910’da 68 yaşında Kuruçeşme’de yalısında vefat eden Osman Hamdi Bey, bütün ileri gelenlerin ve devlet yetkililerinin katıldığı görkemli cenaze töreninden sonra vasiyeti doğrultusunda Çok sevdiği Eshihisar’daki köşkünün arkasında ki koruluk içinde çam ağaları içine gömülmüştür. Mezarının baş ve ayakucuna dikilmiş adsız Selçuklu mezar taşı bulunmaktadır.